Mantar tohumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mantar tohumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2016 Cuma

Mantarhaneye ne kadar kompost koymalıyım?

Mantarhaneye ne kadar kompost koymalıyım?

Günümüzde çoğu girişimcinin en çok üzerinde düşündüğü konulardan birisi kurduğu mantarhaneye kaç ton kompost koyması gerektiğidir. Aslında yapılan hesaplamalarda ne kadar çok kompost koyarsam o kadar çok kazanırım düşüncesi çok yanlıştır. Maalesef üreticilerimiz bu işe ilk başlarken nasıl daha çok kompost koyabilirim düşüncesini taşımaktalar.
Normal standartlarda 112 metrekare bir üretim çadırına maksimum 12 ton civarında kompost koyulması gerekmektedir. Bu tonajın üzerine çıkıldığında çadır içi hava sirkülasyonu zorlaşmakta ve doğal olarak kirli havayı atamadığı için verimleri düşmektedir. Yine bir yanılgı ise dilden dile dolaşan (%30, %35, %40 verim alıyorum, aldık, almış) gibi duyumlar ile hareket eden üreticilerimiz malesef mantar üretimi kazançlara ulaşamamaktadır.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Mikro Krediyle Evinde Mantar Yetiştiriyor.

Artık ülkemizde sektör haline gelen mantar üretimine bir girişimci daha katıldı.  Hatay'da girişimci bir kadın, çocukluğunun lezzeti olarak tabir ettiği mantarı yetiştirebilmek amacıyla yaptığı araştırmalar sonucu evinin bir odasında istiridye mantarı üretmeye başladı. B vitaminin yanı sıra demir, bakır ve fosfor bakımından zengin olan istiridye mantarı, Hatay'da ilk defa kadın girişimci Habibe Koçak tarafından üretilmeye başlandı. Evinin bir bölümünü aldığı 800 liralık mikro krediyle adeta mantar tarlasına çeviren Koçak'ın, en büyük hayali ise büyük bir emekle “çocuğu” gibi baktığı mantarları yurt dışına satabilmek. Üç çocuk annesi Habibe Koçak (47), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana mantarın lezzetini çok sevdiğini ve bu ürüne özel bir ilgisinin olduğunu söyledi.
Daha önce de kültür mantarı yetiştirmek istediğini fakat ilk denemesinde başarısız olduğunu belirten Koçak, internetten yaptığı araştırmalar sonucunda istiridye mantarı yetiştirmeye karar verdiğini belirtti.Maddi sıkıntıları nedeniyle bir türlü istiridye mantarını yetiştirmek için girişimde bulunamadığını ifade eden Koçak, şöyle devam etti:
“Mantarla ilk tanıştığımda 8 yaşındaydım. Annem toplardı bize yedirirdi. Bizim evin et yemeği mantardı. Şimdi ben de evde çocuklarıma mantar yemeğini sürekli yaparım. İnternetten faydalarını araştırırken bir gün mantar üretmeye karar verdim. Yerim müsaitti fakat maddi yönden destek bulmak zorundaydım. Mantarla ilgili internette araştırma yaptığım sırada mikro kredi uygulamasını öğrendim ve hemen başvuruda bulundum. Çünkü bu işle ilgili bütün planlarımı uzun zamandan bu yana yapıyordum. İlk etapta 800 liralık kredi desteği aldım ve çocukluğumun lezzeti olan mantarı yetiştirmek için hemen girişimlere başladım.”
İstiridye mantarının Hatay'da bulunmadığını bu nedenle Kastamonu'dan tohum getirttiğini vurgulayan Koçak, evinin bir bölümünde çalışma başladığını ve ilk denemesinde de başarılı olduğunu kaydetti. Mantarı yetiştirebilmek için birçok aşamanın bulunduğunu ifade eden Koçak, öncelikle satın aldığı saman, talaş ve kepeği bahçesinde büyük kazanlarda kaynattığını ve istiridye mantarının kompostosunu hazırladığını, ardından da bu kompostoya tohumları yapıştırdığını söyledi.
Hayalinde büyük bir mantar üretim tesisi kurmak olduğunu ifade eden Koçak, “Aldığım ilk ürünü öncelikle evde pişirdim ve çocuklarımla birlikte yedik. Çok lezzetliydi. Bu lezzetin herkesin sofrasında yer almasını isterim. Bunun için en büyük hayalim büyük bir tesis kurup, hemen her yere mantarı göndermek. Ayrıca çocukluğumun lezzetiyle yurt dışına açılmak” diye konuştu. Koçak, evinin bir bölümünde yetiştirdiği mantarları satmak için şu an marketlere başvurduğunu ve kabul edildiğini, birçok ilden de şimdiden sipariş almaya başladığını kaydetti.

27 Kasım 2016 Pazar

DOĞAL VE UCUZ BİR MANTAR ÜRETİMİ

Yemeklik ve farklı lezzetler için kullanılan egzotik mantarlar; sağlık için ise kanser tedavisine destek olarak kullanılan tıbbi mantar çeşitleri çok iyi paralara satılıyor. Masraf ise neredeyse sıfır çünkü ısıtma, soğutma ve nemlendirme masrafı yok. Amerika'da ve Avrupa'da yeni, çok revaşta olan doğal mantar yetiştiriciliği şeklidir. Tamamen doğal ortamda ağaçlara aşılanarak yetiştirilen çeşitli mantar türleri vardır.   Sadece bir aşılama tohumu (klin ve misel) gerekiyor. Üstelik tek seferelik aşılama veya ekimi yapıldıktan sonra senelerce mantarları toplayıp hem kendiniz kulanırsınız hem de ticaretini yapar bol para kazanırsınız. Aşılama,ekim bilgisi veya Klin ve Misel (Mantar tohumu) sipariş vemek için detaylı bilgiyi alttaki adresten edinebilirsiniz.

MANTAR ÜRETİMİ İÇİN GEREKLİ BELGELER

Ticari anlamda mantar üretimi yapmak istiyorsanız aşağıdaki maddeleri yerine getirmeniz gerekmektedir.
1 - Vergi levhası ;
Ülkemizde ne iş yaparsak yapalım öncelikle maliye kaydımızın açılmış olması gerekmektedir. Yani vergi levhası almak ilk iştir. Maliyeye kayıt yaptırıp vergi levhasını almayan her iş yeri usulsüzlük yapmış olmaktadır. Ve bunun elbette cezaları vardır. Türkiye de mantar üretimi ve üretimcilerinin ( tahmini - ortalama )% 60 ı kayıt dışı, merdiven altı diye hitap edilen kesimdir.
Bulunduğunuz il - ilçe vergi dairesinden vergi levhanızı almanız demek; ürettiğiniz mantarları faturalı satmanız anlamına gelir. Bir çok otel, restaurant, yemek üreticileri, market ve şarküteriler ve pizza üreticileri aldıkları mantarlar için fatura talep ederler. Vergi levhamız olduğunda toptancı bir şirkete malı dökme olarak satıpta onların üzerinden yukarıda saydığımız işletmelere mal satma zemini ortadan kalkarak direkt çalışma imkanınız olacaktır. Ürününüzü direkt kendiniz pazarladığınızda kazancınız % 40 civarında artmış olacaktır ki bu bir üretici için çok çok ciddi bir kar oranıdır. Bir çok üretici ürünlerini toptancılara direkt ucuza sattığı için daha fazla kar'dan mahrum kalmaktadır. Gözlemlerimizle bu işin toptancılığını yapanlar üreticiler ile neredeyse aynı parayı hatta daha fazlasını kazanabilmektedir. Bu yüzden bu işi yapıyorsak vergi levhamızı alıp fatura kesebilmeliyiz. Ülkemizde bir şahıs şirketi kurulumu 200 tl ile 400 tl arasında değişmektedir. ( mali müşavirler ve noter masrafları küçük değişiklikler gösterebiliyor.)
2 - Belediye ruhsatı;
Ülkemizde hangi ilde hangi ilçede veya köyde olursanız olun bir üretim - alım satım -vs.. yani bir ticaret söz konusu ise o ticaretin yapılacağı mekan için mutlaka bağlı bulunduğu belediyeden iş yeri açma ruhsatı alınmalıdır.
Mantar üretiminde belediyelerin size vereceği belgenin adı ; "Kültür mantarı üretimi" ruhsatıdır. Bu ruhsatı alabilmek için üretim yapılacak yer yani mantarhane çok önemlidir. Bina altı, boş müstakil depo, ahır, açık alana çadır veya sera, bir binanın çatısı vs. Ruhsat alınmak istenen "mekan" ruhsat verilip verilmeyeceğini belirler. Örneğin ; Bir apartmanın bodrum katına istanbul da hiçbir belediye ruhsat vermemektedir. Ama size ait bir kaç katlı bir evin bodrum katına üretim ruhsatı alınabilinmektedir.  Müstakil yerlerde ruhsat almak çok daha kolaydır. Ama bu yer bir sanayi sitesinin içinde ise gıda maddesi üretildiği için belediye ve sanayi sitesi yönetimi bu duruma izin vermemektedir.
Köy yerleri veya tarımsal ilçelerde müstakil yerler, ahırlar, depolar mantar üretimine uygun hale getirilip kolaylıkla üretim ruhsatı alınabilinmektedir. Türkiye genelinde belediye ruhsatı için istenilen ücret m2 = 1.5 tl ile 2.5 tl arasında değişmektedir. ( belediyeden belediyeye farklılıklar göstermektedir ) Ruhsata gidildiğinde belediye vergi levhası da isteyecektir.
3 - Tarım, Hayvancılık ve Gıda Bakanlığı gıda üretim belgesi ;
Gıda üretimi için bakanlığın il - ilçe müdürlüklerine ruhsatı aldıktan itibaren 1 ay içinde başvurup gıda üretim belgesi alınması zorunluluğu vardır. Kanunen yeni yayınlanan tebliğde de ( 2015 ocak ) belediye ruhsatına muteakib 1 ay içerinde bu belgenin alınması gerekmektedir. Başvuru gerçekleştirilen sonra 100 ile 200 tl arasında bir masraf ile bu belge il - ilçe müdürlüklerinden verilmektedir.
4 - İSO - 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi , İSO - 22000:2008 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi
Bu belgeler marketler, restaurantlar, oteller, pizza üreticiler, vs.. gibi işletmelerde tercih edilmenizi sağlar.
Çünkü bu belgeleri almış bir üretici denetlenmiş - daha profesyonel ürün üreten ve sertifikalı hammaddeler kullanan bir üretim yapıyor demektir. Yurtdışı akreditasyonu da ( 300 usd tutuyor ) yapıldığında ihracat için bu belgeler alıcı ülkeler tarafından yeterli görülmektedir. Bu belgeleri almak için üretimde ; 1 yıllık kayıtlı ve her aşaması takip edilen ve denetlenen bir süreç gerekmektedir. Belge başına 2.000 tl ile 3.000 tl'lik bir masraf söz konusudur.
5 - İTU Belgesi ( İyi tarım uygulamaları belgesi )
Ülkemizde şuanda sadece MİGROS marketlerinde istenilen bu belge de iso belgeleri gibi 1 yıllık bir süreç ile denetlenmiş ve takip edilmiş ve sertifikalı hammaddeler ile üretilmiş anlamına gelerek ürünümüzün değerini arttırmaktadır. İtu belgesi olan mantar üreticileri ürünlerini % 50 daha fazla kar oranı ile satabilmektedir.

19 Ekim 2016 Çarşamba

Genç Çiftçiler Mantar Yetiştiriciliğini Sevdi.

Ülkemizde mantar yetiştiriciliği oldukça yaygın olmasına rağmen belirli bir sermayesi olmayan yetiştirici adayları yetiştircilik yapamayorlardı.  TC Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sunalan genç çifti projesi ülkemizde işsiz gençleri oldukça sevindirdi. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç kadın çiftçi 100 metrekarelik alanda mantar yetiştirmeye başladı. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç Çiftçi Hibe Projesinden faydalanarak 100 metrekare alanda mantar yetiştirmeye başlayan Genç Kadın Çiftçimiz Zeliha Bozdoğan mantar hasadına başladı. Eylül ayının başında 2 odada toplam 700 kompost katılarak üretime başlanan mantarhanede konusunda uzman teknik ekipler tarafından bakım uygulamaları ve hasat konusunda bilgi verildi.

Kadın çiftçiye sulama, iklimlendirme, hijyen konularında mantarhanede uyulması gereken kurallarla ilgili Mantarhane sahibi Zeliha Bozdoğan bu işi severek yaptığını, evden uzaklaşmadan aile bütçesine katkı sağlayabileceğini, pazarlama sıkıntısı yaşamadığını ve talebin artmasından dolayı işletmesini büyütmeyi düşündüğünü söyledi. Osmaniye’de son zamanlarda vatandaşlar tarafından yetiştiriciliğine büyük ilgi duyulan mantarcılık konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından da bir kurs açılması planlandığı bildiriliyor.

Osmaniye’de 24-28 Ekim 2016 tarihleri arasında Halk Eğitim Merkezi ile ortak açılacak kursta vatandaşların ihtiyaç duyduğu bilgiler teorik ve uygulamalı olarak aktarılarak kursu başarı ile bitirenlere katılım belgesi verileceği belirtildi. Mantar yetiştiriciliğinin uzmanlık ve hassasiyet isteyen bir konu olduğundan gerekli bilgiye sahip olmadan yetiştiriciliğe başlanmaması gerektiği kaydedildi.
KAYNAK: MEDYA GAZETE

29 Eylül 2016 Perşembe

MANTAR MİSELİ NASIL ÇOĞALTILIR?

Eğer bir mantar üreticisi iseniz ilk miseli dışarıdan almak zorundasınız. Size aldığınız miseli nasıl çoğaltacağınızı anlatmak istiyorum.
GEREKLİ MALZEMELER
İki kiloluk şeffaf poşet
1 kg buğday
100 gr misel
Buğdayımızı bütün çöplerini ayıklayarak haşlıyoruz, haşlanan buğdayımızı soğutuyoruz ve elimizden geldiğince suyundan arındırıyoruz. Haşlanan buğdayımızı 5 e bölüp 1 paçasını poşetimizin alt kısmına yayıp üstüne kenarlara gelecek şekilde 25 gr misel koyup üstüne tekrar buğdayın ayırdığımız ikinci kısmını poşete serin üstüne yine kenarlara gelecek şekilde 25 gr miseli dizin bu işlemi en üstte buğday kalacak gibi bitirin.
Dizilim aşağıdaki gibi olmalıdır
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
Poşetin ağzını iyice bağlayın ve altından ve yanlarından temiz bir toplu iğne ile altından 5 delik , 4 yanıdan da 4 er delik olacak gibi delin bir yoğurt kabının içine iki üç kat kağıt havlu serip bu poşeti bunun içine koyun 20 -25 derece oda sıcaklığında 10- 15 gün durunca poşetin içindeki buğdayların beyazladığını göreceksiniz artık bu poşetteki buğdaylarda misel olmuştur. Bunlarla daha önceki yazımızdaki gibi istiridye mantarı yetiştirebilirsiniz .

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı (Armillaria Mellea-Honey Fungus)


Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı (Lactarius Volemus)

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka

5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller

Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap

12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım

Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır.

Yetişme Yeri ve Zamanı

Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir.
Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.
Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.

Çörek Mantarı (Boletus Edulis)

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı

Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Yeni Bir Tür [Türkiye’nin Endemik Mantarları]: Kestane Mantarı

Kestane Mantarı, kestanenin dış kabuğunda yetişiyor. Türkiye’de ve dünyada  yeni keşfedilen bu mantar türüne, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Bozdağ beldesindeki kestane ormanında rastlandı. Dünyada ilk defa görülen bir mantar olduğu kaydedilen mantara kestane bitkisinin dış kabuğunda yetiştiği için keşfeden Türk bilim adamları heyeti tarafından ‘Marasmius Castaneophilus‘ ismi verilmiş.
Muğla Üniversitesi (MÜ) Mantar Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, yeni mantarın bilimsel değerinin büyük olduğunu söyledi. Prof. Işıloğlu, MÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Solak ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Allı ile birlikte keşfettikleri türün çalışmalarını tamamladıklarını ve uluslararası bir dergide yayımlandığını belirtti.
TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma projesi kapsamında Ödemiş’te yapılan arazi çalışmaları neticesinde mantarı, kestane meyvesinin dış kabuğu üzerinde keşfettiklerini anlatan Prof. Işıloğlu, “İngiltere’deki bazı bilimadamlarıyla beraber mantarın üzerinde yaptığımız bir yıllık laboratuvar çalışmaları neticesinde, bunun yeni bir tür olduğuna karar verdik. Kestane meyvesi üzerinde yetiştiği için ismini ‘Marasmius Castaneophilus’ koyduk. Çalışmalarımız, alanında oldukça önemli bir yere sahip olan uluslararası ‘Mycotaxo‘ dergisinde yayımlandı.” dedi.
Mustafa Işıloğlu, buldukları mantarın sonbaharda yetiştiğini, yenmeyen bir cins olduğunu ve ticari değeri bulunmadığını belirterek, bilimsel değerininse çok büyük olduğunu vurguladı.

Shiitake için Tohumluk Misel Üretimi

Misel üretiminde ilk önce anaç mantarların seçimine dikkat ediyoruz. İki hedef için seçilecek olan mantarlar taze, farklı tipik özelliklerini gösteren, hastalıksız, yarası olmayan, şapkasını açmamış olmalıdır. Bu şekilde seçilen mantarın sapı bir miktar kesildikten sonra steril kağıt, cam ya da alüminyum folyonun üzerine konularak 24°C’de etüvde inkübasyona bırakılır ve 2-3 gün sonra lamellerden dökülen sporların bulunduğu kağıt, olası virüs hastalıklarını önlemek amacıyla petri kabının içinde yine etüvde 70°C de bir saat tutularak aşılamaya hazır hale getirilir. Saf kültürün hazırlanmasında ikinci aşama besin ortamlarının hazırlanması ve sporların aşılanmasıdır. Shiitake sporlarının çimlenmesi ve misellerin gelişmesinde saf kültür besin ortamı olarak birçok ortam kullanılabilmesine karşın burada misellerin gelişmesi için son derece uygun bir besi yeri olan sadece PDA ortamının hazırlığından bahsedilmiştir
Buna göre; 300 gr soyulmuş ve dilimlenmiş patates 1.5 lt su içinde bir kapta kaynatılarak haşlanır ve süzülür. Ardından 20 gr dextroz ile 20 gr agar ilave edilip süzüntü 1 lt’ye tamamlanıp pH’sı 6.0-7.0’ye ayarlandıktan sonra tekrar ısıtılarak kaynama noktasında, petri kaplarına doldurularak otoklavda 121°Cde 25-30 dakika sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası kaplar steril aşılama kabinine alınarak burada ortamlara soğuduktan sonra ok uçlu bir iğneyle spor aşılaması gerçekleştirilir. Aşılamada kullanılacak 2. bir yol ise doku kültürü yöntemidir. Bu amaçla steril kabine alınan mantar elle koparılarak ikiye ayrılır ve iç dokudan alınan 0.5 xl.O cm ebadındaki bir parça yine petri kaplarındaki ortamlara aşılanır. Aşılama sonrası kültürler 24 °C deki iklim dolabında inkübasyona tabi tutulur ve yaklaşık 2-3 gün sonra sporlarda çimlenme başlar, 7 ile 9 cm çapındaki petrilerde gelişme 20-25 günde tamamlanmaktadır ve süre sonunda besin ortamının üzeri pamuk gibi Shiitake nin miselleriyle kaplanır.

Tohumluk Miselin Hazırlanması Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan miseller doğrudan üretimde kullanılamaz. Bunun en önemli nedeni ağar maddesinin çok pahalı oluşunun yanında, agarlı ortamın yetiştirme ortamlarına ekimi sırasında enfeksiyon riskinin daha yüksek oluşudur. Shiitake mantarının tohumluk misellerinin hazırlanmasında sardırma materyali olarak daha çok dal parçaları, talaş ile buğday, çavdar, darı gibi hububatların danelerinden yararlanılmaktadır. Tanegoma adı verilen ve meşe, kavak gibi ağaçların dallarından 1-1.5 cm çapında, 1.5-2.0 cm uzunluğunda çubuk şeklinde kesilen dal parçalarıyla talaş ortamı kültür kütüklerinin, hububat danelerinden hazırlanan miselleri ise sentetik ortamların aşılanmasında kullanılmaktadır. Dal parçalarının sterilizasyondan 1 gün önce suda bırakılması nem düzeylerinin artması bakımından varalı olacaktır. Kültür kütüklerinde talaş miseli tercih etmenin nedeni, hububat danelerine sardırılmış miselle yapılan aşılama sonrası karınca ve böcek gibi zararlıların hububatı yemesi ve aşılamanın etkinliğinin ortadan kalkmasından ileri gelmektedir. ‘ Talaş miseli hazırlamada pratik olarak 4/5 meşe talaşı+ 1/5 buğday kepeği kullanılabilir. Kuru kuruya iyice karıştırılan maddenin pH durumuna göre gerekli kireç ilavesi yapıldıktan sonra nem oranı % 60-65’e çıkarılmalıdır. Karışım; talaşın suyunu 1-2 saat emmesini sağladıktan sonra kullanılmalıdır. Dane miselin hazırlanmasında ise, işletmenin ihtiyacına göre değişmekle beraber burada 10 kg’lık bir miktar esas alınmıştır. Buna göre bir kaynatma kazanında 15 lt su kaynadıktan sonra 10 kg buğday haşlanır. Buğdayın haşlanma miktarı az olmamalı, ancak aşırı kaynatılmayla da buğdaylar patlatılmamalıdır. En iyi kaynatma süresi buğdayın yemeklik patates haşlanmasında olduğu gibi kabuklarının soyulmayıp ancak iç kıvamının yenecek hale geldiği zaman kadardır. Bu şekilde haşlanan buğday bir elekte süzülür ve içerisine kireçle çamurlaşmayı önlemek için 1-2 kg alçı ilave edilir.

Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan her üç materyal de 1-1.5 lt’lik cam şişe veya kavanozlara ya da polipropilen torbalara 2/3 oranında doldurulup ağızları pamukla mühürlendikten sonra otoklavda 1.5-2 saat sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası şişeler steril aşılama kabinine getirilir. Burada UV ışığı altında 1 gün bekletildikten sonra daha önce hazırlanmış saf kültürlerden alınan yaklaşık 1-1.5 cm’lik misel gelişmiş agar parçaları şişelerin ağzı hafifçe açılarak ortamlara aşılanır. Her bir şişeye iki kültür aşılama, misellerin kısa sürede sarması bakımından daha iyidir. Aşılanması tamamlanan şişeler 24°Cdeki iklim dolabı veya odasında inkübasyona tabi tutulur ve şişe büyüklüğü ile kullanılan ortamın miktarına bağlı olarak 20-30 gün içerisinde miseller tamamen gelişecektir. Bu şekilde hazırlanan ortamlar ” ana kültür ” (tane misel için) adını almakta, yetiştirme ortamlarının direkt aşılanmasında kullanılabilmesine rağmen içinde bulunan agar nedeniyle pahalıya satılmakta, aslında ana kültürler yeni tohumların üretilmesinde yer almaktadır. Bir ana kültür şişesinden 50-60 yeni şişe aşılanabilmekte, bu aşılanan şişeler de yine ana kültür gibi değerlendirilerek, aşılandığında 2500-3000 adet yeni tohumluk misel şişesi hazırlanabilmektedir. Ancak, sürekli alt kültür yapma misellerde dejenerasyon olması sebebiyle de tercih edilmemeli, 3-4 alt kültürden sonra yeni saf kültürlerle çalışılmalıdır. Shiitake tohumluk miselleri hemen kullanılmayacaksa +4°C’de buzdolabı koşullarında saklanmalıdır. Saklama süresi 3-4 aydır ve bu sürenin sonunda hububat danelerinde yumuşamaya paralel olarak misellerde yaşlanma görülecek ve tohumlar elden çıkacaktır. Sırasıyla talaş misel ile odun parçalarındaki misellerin saklanma süresi biraz daha uzundur. Saf kültürlerde +4°C’de muhafaza edilmelidir. Cam tüplerde hazırlanan ortamların petri kaplarında hazırlanan ortamlara oranla dayanımları daha uzun olup, petri kaplarının etrafı plastik filmle çevrilse bile içinde bulunan besi yerlerinin zamanla kuruması nedeniyle bu saf kültürlerden de zamanla alt kültür yapmak faydalı olacaktır.

26 Temmuz 2016 Salı

Genç Çiftçi Sonuçları Açıklandı

Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programına 450 milyon lira bütçe ayrılarak üç yıl boyunca sürdürülecek projeye yoğun bir katılım olmuştu. Bugüne kadar başvuru yapan 378 bin genç çiftçi sonuçların açıklanmasını heyecanla bekliyordu. Ağırlıklı olarak hayvancılık alanında başvuru yapılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı 13 Nisan'da başlayan başvuruların sonuçları açıklanma tarihi belli oldu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Genç Çiftçi Kazananların İlan Tarihi 27 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında duyurulacak. Kazanan Genç Çiftçilerle sözleşme 11 Temmuz - 15 Temmuz tarihleri arasında imzalanacak. Kazanan genç çiftçilerin isimlerini gencciftci.tarim.gov.tr adresinde kontrol edebilecekler.

22 Haziran 2016 Çarşamba

İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?

Mantar yetiştiren adaylarının en çok merak ettiği konulardan biri  nerelere pazarlanacağıdır? Gün geçtikçe daha çok ilgi gören “İstiridye Mantarı veya yetiştiriciliği yapılan diğer türler” çeşitli sektörlerde alıcı muhakkak bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri

Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.


16 Haziran 2016 Perşembe

MANTARIN FAYDALARI

Mantar Nedir:
Bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikciklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.

Yararları Nelerdir: 
Tüm dünya üzerinde binlerce çeşidi bulunan mantar besin değeri yüksek bir gıdadır. Özellikle protein ve demir bakımından oldukça zengin bir besin olan mantarda, A, B, P, D ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum ve fosfor da bulunmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Mantar bol protein içerir fakat yağ oranı çok düşüktür. Bu sebeple diyet menülerinde sıklıkla kullanılır.


DOĞA VE MANTAR

Doğanın, 7 bin yıllık tarihi ve zengin yemek çeşitleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir vaha Mantar dünyası. Özellikle İstiridye mantarı çiftlik konseptli tesislerde doğayla iç içe zaman geçirip, yetiştiricilik yapıp, lezzetli mantarlar dünyasına giriş yapabilirsiniz.

Doğa çok cömert, hepimize ve daha nicelerine yetecek kadar mantar var bu dünyada. Büyük şehir yorgunlarından kurtulmak hemde para kazanmak "Cennet gibi bir rüya değil mi?" diye soruyorsunuz değil mi? sorunun yanıtı hep olumlu, bizim işimizde yüzler gerçek anlamda gülüyor. En mutlu gülümseme yetiştirdiğiniz istiridye mantarlarınızı peşin paraya satığınızda sizin yüzünüze yerleşen gülümseme... Sizi anlıyorum bende, sizin geçtiğimiz yollardan geçtim, yıllarca birçok iş yaptım, ama yetmedi hep bir yanım eksik kaldı ve hayatımı değiştirdim. Yanlış anlaşılmasın hâlâ çalışıyorum, hem de çok. Denizli'de bulunan 2100 metrekare alan üzerine kurulu bir tesisi kurdum ve yönetiyorum. Türkiye'de çok sayıda tesis var. Bu tesisler genellikle çiftlik konsepti ile çalışıyor, küçük tesisler. Okul olma konseptli tesisimizde mantar yetiştiriciliği konusunda ders almanız mümkün.


TUVALET KAĞIDI RULOSUNDA İSTİRİDYE MANTARI YETİŞTİRMEK

Okul projesi olarak evde kolaylıkla yapabilirsiniz;
- Tuvalet kağıdını, rulo halde, bir tabağa yerleştiriyorsunuz,
- Üzerine kaynamış su döküyorsunuz. Suyu iyice emmesini sağlıyorsunuz.
- Rulo soğuduğunda, içindeki karton kısmı çıkartıyorsunuz, mantar tohumlarını bu boşluğa dolduruyorsunuz. (Hazır olarak satılan İstiridye mantarı  mantar tohumu kullanılabilir.)
- Soğuyan ve kültürü konan ruloyu kurumayıp nemli kalsın diye, strech filme sarıyorsunuz.
- 25 santigrat derecede karanlık bir yere bırakıyorsunuz.
- İki hafta bekletiyorsunuz. Üzerindeki tutkalımsı görünümlü kısımların oluşup oluşmadığını kontrol ediyorsunuz. Eğer oluşmuşsa buzdolabına koyup, 8-15 santigrat derecede 48 saat tutarak mantarların çıkması için şok etkisi yaratıyorsunuz. Daha sonra, 8-15 ‘C de yaklaşık olarak 3 hafta içerisinde istiridye mantarı meyvesini gözlemleyebilirsiniz. Bu sırada kurumaması için klorsuz su ile tuvalet kağıdı rulosunun nemli kalmasını sağlıyorsunuz.

Dikkat edilmesi gereken noktalar; İstiridye mantarı meyvesini verdikten sonra, yaprak kısmının uç kısımları tam olarak dışa doğru kıvrılmadan toplanmalıdır.  Dış tarafa döndüğünde mantar sporları havaya doğru yayılacağından kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.  Bu durumlarda yüz maskesi kullanılması gerekebilir.



28 Eylül 2014 Pazar

Kayın Mantarı


Ülkemiz birçok kültür bitkisinin ve Kültür'e alınabilir mantar türünün rahatlıkla yetişebileceği iklim kuşağında bulunmaktadır. Bu polikültür yapı ülkemiz için gurur kaynağı durumundadır. Sadece Yabani mantarlar değil kültür mantarların yetiştirilmesinde de diğer Ülkelere kıyasla avantaja sahibiz. Her fırsatta diğer dünya ülkeleri ile kıyaslanmaya gidilmekte ve "gıda yönünden kendine yetebilen ülkeler" grubu içinde yer aldığı kıvançla belirtilmektedir. Gelin bu avantajı birlikte değerlendirelim. 

Ülkemizin ve Dünya'nın daha yıllarca besin ihtiyacı geleneksel zirai yöntemlerle giderilebilir ancak, dünya nüfusunun artışı ile birlikte protein ihtiyacı da artış göstermekte, ayrıca ne sentetik bileşimlerden ne de yeraltı kaynaklarının başkalaşımından yeterli protein sağlanamamaktadır.

Yeryüzünde her yıl 3,5 milyar tondan fazla tarımsal yan ürünler (artık materyal) meydana gelmekte ve bunların çok az bir kısmı hayvan yemi olarak değerlendirilirken çoğu yakılarak doğal enerji kaybına yol açılmakta veya atılarak biyolojik denge tehdit edilmektedir. Bu gibi davranışlar tamamen dünyamızı kirletmekte ve çocuklarımızın geleceği  açısından risk teşkil etmektedir.  Tarımsal - orman orijinli yan ürünlerin ham materyal olarak kullanılması ile birlikte, kaynaklar maksimum seviyede köylünün aleyhine israf edilmekte, dolayısıyla harcanan atık materyallerin geriye en yüksek geliri getirecek şekilde dönmesi imkânsız hale gelmektedir. Oysaki Kayın mantarı ham materyali olarak değerlendirilebilecek materyaller ziyan edilmekte. Bu sebeple, yüzyılımızın insanı beslenme, kayıpları en aza indirgeyerek bitki üretimini optimum seviyeye ulaştırma, artık materyallerin ortadan kaldırılması... Vb. problemlere çözüm bulmaya çalışmaktadır. Bilhassa son iki husus, artık materyallerin yeniden işlenerek kullanılmasını gerektirmiştir. Böylece, ilk defa "artık materyallerden besin elde edilmesi" fikri giderek benimsenmiş ve bilim adamlarınca tarımsal ve endüstriyel yan ürünlerin ekonomik öneminin arttırılabileceği açıklanmıştır. Bu hususta Kayın mantar üretimi mükemmel bir örnek teşkil edecektir. 

Ekolojik istekleri yönünden büyük değişkenlik gösteren heterotrof ve klorofilsiz bir organizma olan, geçmişi milattan öncesine uzanan daha ziyade dini ve tedavi amaçlı olarak kullanılmakta iken mantarların gıda değerinin ilk defa M. S. 533 - 544 tarihleri arasında Çin'de kabul edildiği, ancak kültüre alınmasına ilişkin ilk bilgilerin Fransa'ya ait olduğu bilinmektedir. 14. Louis zamanında inşaatlarda kullanılan taş ve kireç ocaklarında, bilhassa Paris ve civarında mantar yetiştirilmekte idi. Fransız yetiştiricilik metodu 1731'de bilim adamı Miller vasıtası ile İngiltere'de yayılmaya başladı. 1800 yılına kadar açık havada "kompost sırtlarında üretilen mantarlar bu tarihten sonra, ilk defa 1810 yılında bir kireç ocağında ve Fransız Chambry adlı araştırıcının öncülüğünde düz yataklarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Yetiştiricilikte düz yatakların kullanılması o tarihe kadar yapılan en önemli gelişmedir. Ancak mantar yetiştiriciliğinin gelişmesine etki eden esas faktör "misel üretimi tekniğinin değişmesidir. Fransız araştırıcılar "Constantin ve Matruchof'un Agaricus  bisporus'dan saf "ana kültür”ünü elde etme başarısından hemen sonra 1902'de Ferguson, sporların çimlenmesi ile ilgili çalışmalarını yayınlamıştır. 1905 yılında ise Duggar, "doku kültürü" yöntemi ile karpofor'dan Miselyum elde etmenin mümkün olduğunu açıklamıştır. Bundan bir süre sonra kurulan "American Spawn Companies" ve "French Institut Pasteur"ün faaliyete geçmesi ile ilk milletlerarası saf "ana kültür" pazarı oluşmuştur. Bu gelişmeler, üreticilerin hasattan önce ne tip bir mantar elde edecekleri hususundaki endişeleri yok etmiştir. Böylece, yetiştiricilikte hastalıktan arî, saf "ana kültür" kullanımı ile iş risk'i asgariye indirilmiş bir üretim dönemi başlamıştır.

Uzun yıllardan beri günümüze kadar sevilerek tüketilen bir besin kaynağı olan Kayın mantarlarının doğal ortamdan izole edilerek artık materyaller üzerinde kültüre alınması ise o kadar eski değildir. Bu mantarların yetiştiriciliğine ilişkin ilk kayıt 20. yüzyılda bilim adamı Falck'a aittir.

Bununla beraber, M. S. 30'lu yıllarda ya da daha önce Kayın Mantarı’nın ormanda devrilmiş ağaçlar üzerinde kendiliğinden saprofit olarak yetiştiği Çin'de bilinmekte idi. O tarihlerden günümüze kadar "Gök çiçeği" ya da "Çin çiçeği" adı ile sevilerek tüketilen Kayın mantarlarının, Çin'de "Tang"hanedanı'nın sarayında başlıca yemek olduğu belirtilmektedir.

Ilıman iklim bölgelerinde yaygın olarak tabiatta kendiliğinden meydana gelen ve odun tahripçisi saprofit bir mantar olan Kayın mantarı Kummer'un yüksek funguslar arasında biyolojik çalışmalarda uygun bir araştırma objesi olarak kullanılabileceğini keşfederek bu mantarın ekonomik potansiyeline dikkatleri çeken Falck, bilhassa substrat olarak kök kütüklerini kullanmıştır. Daha sonra Lohwag, 1951'de Kayın mantarını talaş karışımı üzerinde yetiştirmeyi başarmasına rağmen onun yetiştirme tekniği ilk defa 1958 yılında Block tarafından rapor edilmiştir. Kayın mantarı yetiştiriciliğinde substrat olarak hububat saplarının kullanımı ile ticarî üretim dönemi başlamıştır. Bugün Kayın mantarı üretiminin en yaygın olduğu ülke olan Japonya'da dahi ticarî üretim 1964'densonra başlamıştır. Yapraklı ağaçların kök kütükleri üzerinde Kayın mantarı üretiminin mümkün olduğu 1917'de Falck tarafından açıklandığında, Günümüzde halen geçerli olan bu yöntemle üretimin yanı sıra çevre kirliliğine neden olan artıkların ekonomiye kazandırılacağı ve bilhassa kesilmiş ağaç kütüklerinin toprak içinde kalan kısımlarının çürütülmesi amacı ile kullanılabileceği daha o zamandan tahmin edilebiliyordu. Zira orman ekosisteminin bir parçası olarak kabul edilen bir kısmı mikorizal, diğer bir kısmı muhtelif ağaç türleri ile simbiotik olarak ya cansız ağaç kütükleri üzerinde ya da tarımsal - orman artık materyalleri üzerinde yaşayan yenilebilir mantarlar içinde Kayın mantarı, kantite ve ekonomik bakımdan en önemli tabiat ürünü olan orman ağaçlarına arız olarak odunun özellikle lignin'ini çözerek, henüz tam olarak bilinmeyen biyolojik bozulmalara yardım eden ve bu suretle ağacın çürümesine sebep olan bir mantar türüdür.