yaprak mantarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaprak mantarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2016 Cuma

Mantar üretimini nerelerde yapabilirim?

İstiridye mantarı yetiştiriciliği  yapmak için mutlaka kapalı ortamlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için uygun olmak şartı ile daire, dükkan, bodrum katlar, ahırlar kullanılabilir. Bu tür alanlarda yalıtım maliyetleri çadırda istiridye mantarı üretimi yapmaktan daha pahalı olmaktadır. Mantarhanelerde yapılan istiridye mantarı üretiminde enerji sarfiyatı kullanılan ekipmanlara göre %10 artabilir. Ancak binalara oranla daha fazla verim alınabilmektedir. Bunun nedeni olarak yalıtımlı çadır kurulumu yapılırken ekibimiz çadırın daha iyi havalandırılabilmesi için çalışmalar yaparak çadır yönünü belirlemektedir. Sorunuzun cevabı olarak yalıtımlı çadırlarda üretim yapmak en uygun üretim şeklidir diyebiliriz.

Mantarhaneye ne kadar kompost koymalıyım?

Mantarhaneye ne kadar kompost koymalıyım?

Günümüzde çoğu girişimcinin en çok üzerinde düşündüğü konulardan birisi kurduğu mantarhaneye kaç ton kompost koyması gerektiğidir. Aslında yapılan hesaplamalarda ne kadar çok kompost koyarsam o kadar çok kazanırım düşüncesi çok yanlıştır. Maalesef üreticilerimiz bu işe ilk başlarken nasıl daha çok kompost koyabilirim düşüncesini taşımaktalar.
Normal standartlarda 112 metrekare bir üretim çadırına maksimum 12 ton civarında kompost koyulması gerekmektedir. Bu tonajın üzerine çıkıldığında çadır içi hava sirkülasyonu zorlaşmakta ve doğal olarak kirli havayı atamadığı için verimleri düşmektedir. Yine bir yanılgı ise dilden dile dolaşan (%30, %35, %40 verim alıyorum, aldık, almış) gibi duyumlar ile hareket eden üreticilerimiz malesef mantar üretimi kazançlara ulaşamamaktadır.

9 Kasım 2016 Çarşamba

Evinde Mantar Yetiştirip 60 Bin Lira Kazanıyor.

Bir yılda 13 ton üretim yaparak yaklaşık 60 bin lira gelir sağlayan Uslu, üretim dönemlerinde komşularını da istihdam ediyor. Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evinin altında atıl vaziyetteki bodrum katını mantar üretim tesisi haline dönüştürdüğünü söyledi. İlkadım ilçesi Kalkancı Mahallesi'nde yaşayan 2 çocuk annesi Cennet Kaya Uslu (28), asgari ücretle çalışan eşine destek olmak için oturdukları binanın bodrum katında kültür mantarı üretmek için araştırma yaptı. Cennet Kaya Uslu(SAMSUN),  evinin bodrum katında yıllık 13 ton kültür mantarı üreterek, 60 bin liraya yakın gelir sağlıyor.
15 BİN LİRA HİBEYLE BAŞLADI.
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün Mantarcılığı Geliştirme Projesi kapsamında yetkililerden üretim konusunda bilgi alan Uslu, bir yıl önce İlkadım Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan aldığı 15 bin lira hibeyle mantar üretimine başladı.


ÜRETİMİ SÜREKLİ ARTIYOR
Bodrum katının 180 metrekare olduğunu belirten Uslu, "İlk üretim alanımız 65 metrekareydi. Yıllık üretim kapasitemiz 13 ton civarında ancak bodrumdaki 65 metrekarelik bölümü de faaliyete kattık. Oradan da ilk ürünlerimizi toplamaya başladık. Bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl kalan 50 metrekarelik alanı da üretime geçireceğim." diye konuştu.

HEM ÇOCUKLARINA BAKIYOR HEM DE ÇALIŞIYOR
Uslu, evine ekonomik destek sağladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Artık bir gelirim var, çok mutluyum. Hem çocuklarımın yanındayım hem de iş yapıyorum. Evim de işim de aynı yerde. 2 kız çocuğum var, çocuklarıma çok rahat bakabiliyorum.
YILLIK GELİRİ 60 BİN LİRA
Aynı zamanda mantar üretimi yaparak gelir kazanabiliyorum" ifadesini kullandı. Kültür mantarının piyasada çok tutulduğuna işaret eden Uslu, "Yıllık 60 bin lira gelir elde ettim. Satış konusunda sorun yaşamıyorum, toptan alıcılarım var. Üretim zamanı komşularımızı da mantar toplamaya çağırıyorum, onlara da günlük kişi başı 50 lira ücret ödüyorum." şeklinde konuştu.

KOMŞULARI DA DESTEK İSTEDİ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün proje koordinatörü Ercan Karaduman, Uslu'ya hem ekonomik hem de teknik destek verdiklerini söyledi. Ev hanımlarının Uslu'yu örnek aldığını belirten Karaduman, "Kadın girişimcimiz sayesinde çevresindeki komşuları da mantar üretimi yapmak için bizden destek istedi. Önümüzdeki aylarda onların da tesis kurmasına yardımcı olacağız. Cennet Hanım, cesareti ve üretimiyle hem evine ekonomik destek hem de çevresine örnek olarak büyük katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.

22 Haziran 2016 Çarşamba

İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?

Mantar yetiştiren adaylarının en çok merak ettiği konulardan biri  nerelere pazarlanacağıdır? Gün geçtikçe daha çok ilgi gören “İstiridye Mantarı veya yetiştiriciliği yapılan diğer türler” çeşitli sektörlerde alıcı muhakkak bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri

Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.


28 Eylül 2014 Pazar

Kayın Mantarı


Ülkemiz birçok kültür bitkisinin ve Kültür'e alınabilir mantar türünün rahatlıkla yetişebileceği iklim kuşağında bulunmaktadır. Bu polikültür yapı ülkemiz için gurur kaynağı durumundadır. Sadece Yabani mantarlar değil kültür mantarların yetiştirilmesinde de diğer Ülkelere kıyasla avantaja sahibiz. Her fırsatta diğer dünya ülkeleri ile kıyaslanmaya gidilmekte ve "gıda yönünden kendine yetebilen ülkeler" grubu içinde yer aldığı kıvançla belirtilmektedir. Gelin bu avantajı birlikte değerlendirelim. 

Ülkemizin ve Dünya'nın daha yıllarca besin ihtiyacı geleneksel zirai yöntemlerle giderilebilir ancak, dünya nüfusunun artışı ile birlikte protein ihtiyacı da artış göstermekte, ayrıca ne sentetik bileşimlerden ne de yeraltı kaynaklarının başkalaşımından yeterli protein sağlanamamaktadır.

Yeryüzünde her yıl 3,5 milyar tondan fazla tarımsal yan ürünler (artık materyal) meydana gelmekte ve bunların çok az bir kısmı hayvan yemi olarak değerlendirilirken çoğu yakılarak doğal enerji kaybına yol açılmakta veya atılarak biyolojik denge tehdit edilmektedir. Bu gibi davranışlar tamamen dünyamızı kirletmekte ve çocuklarımızın geleceği  açısından risk teşkil etmektedir.  Tarımsal - orman orijinli yan ürünlerin ham materyal olarak kullanılması ile birlikte, kaynaklar maksimum seviyede köylünün aleyhine israf edilmekte, dolayısıyla harcanan atık materyallerin geriye en yüksek geliri getirecek şekilde dönmesi imkânsız hale gelmektedir. Oysaki Kayın mantarı ham materyali olarak değerlendirilebilecek materyaller ziyan edilmekte. Bu sebeple, yüzyılımızın insanı beslenme, kayıpları en aza indirgeyerek bitki üretimini optimum seviyeye ulaştırma, artık materyallerin ortadan kaldırılması... Vb. problemlere çözüm bulmaya çalışmaktadır. Bilhassa son iki husus, artık materyallerin yeniden işlenerek kullanılmasını gerektirmiştir. Böylece, ilk defa "artık materyallerden besin elde edilmesi" fikri giderek benimsenmiş ve bilim adamlarınca tarımsal ve endüstriyel yan ürünlerin ekonomik öneminin arttırılabileceği açıklanmıştır. Bu hususta Kayın mantar üretimi mükemmel bir örnek teşkil edecektir. 

Ekolojik istekleri yönünden büyük değişkenlik gösteren heterotrof ve klorofilsiz bir organizma olan, geçmişi milattan öncesine uzanan daha ziyade dini ve tedavi amaçlı olarak kullanılmakta iken mantarların gıda değerinin ilk defa M. S. 533 - 544 tarihleri arasında Çin'de kabul edildiği, ancak kültüre alınmasına ilişkin ilk bilgilerin Fransa'ya ait olduğu bilinmektedir. 14. Louis zamanında inşaatlarda kullanılan taş ve kireç ocaklarında, bilhassa Paris ve civarında mantar yetiştirilmekte idi. Fransız yetiştiricilik metodu 1731'de bilim adamı Miller vasıtası ile İngiltere'de yayılmaya başladı. 1800 yılına kadar açık havada "kompost sırtlarında üretilen mantarlar bu tarihten sonra, ilk defa 1810 yılında bir kireç ocağında ve Fransız Chambry adlı araştırıcının öncülüğünde düz yataklarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Yetiştiricilikte düz yatakların kullanılması o tarihe kadar yapılan en önemli gelişmedir. Ancak mantar yetiştiriciliğinin gelişmesine etki eden esas faktör "misel üretimi tekniğinin değişmesidir. Fransız araştırıcılar "Constantin ve Matruchof'un Agaricus  bisporus'dan saf "ana kültür”ünü elde etme başarısından hemen sonra 1902'de Ferguson, sporların çimlenmesi ile ilgili çalışmalarını yayınlamıştır. 1905 yılında ise Duggar, "doku kültürü" yöntemi ile karpofor'dan Miselyum elde etmenin mümkün olduğunu açıklamıştır. Bundan bir süre sonra kurulan "American Spawn Companies" ve "French Institut Pasteur"ün faaliyete geçmesi ile ilk milletlerarası saf "ana kültür" pazarı oluşmuştur. Bu gelişmeler, üreticilerin hasattan önce ne tip bir mantar elde edecekleri hususundaki endişeleri yok etmiştir. Böylece, yetiştiricilikte hastalıktan arî, saf "ana kültür" kullanımı ile iş risk'i asgariye indirilmiş bir üretim dönemi başlamıştır.

Uzun yıllardan beri günümüze kadar sevilerek tüketilen bir besin kaynağı olan Kayın mantarlarının doğal ortamdan izole edilerek artık materyaller üzerinde kültüre alınması ise o kadar eski değildir. Bu mantarların yetiştiriciliğine ilişkin ilk kayıt 20. yüzyılda bilim adamı Falck'a aittir.

Bununla beraber, M. S. 30'lu yıllarda ya da daha önce Kayın Mantarı’nın ormanda devrilmiş ağaçlar üzerinde kendiliğinden saprofit olarak yetiştiği Çin'de bilinmekte idi. O tarihlerden günümüze kadar "Gök çiçeği" ya da "Çin çiçeği" adı ile sevilerek tüketilen Kayın mantarlarının, Çin'de "Tang"hanedanı'nın sarayında başlıca yemek olduğu belirtilmektedir.

Ilıman iklim bölgelerinde yaygın olarak tabiatta kendiliğinden meydana gelen ve odun tahripçisi saprofit bir mantar olan Kayın mantarı Kummer'un yüksek funguslar arasında biyolojik çalışmalarda uygun bir araştırma objesi olarak kullanılabileceğini keşfederek bu mantarın ekonomik potansiyeline dikkatleri çeken Falck, bilhassa substrat olarak kök kütüklerini kullanmıştır. Daha sonra Lohwag, 1951'de Kayın mantarını talaş karışımı üzerinde yetiştirmeyi başarmasına rağmen onun yetiştirme tekniği ilk defa 1958 yılında Block tarafından rapor edilmiştir. Kayın mantarı yetiştiriciliğinde substrat olarak hububat saplarının kullanımı ile ticarî üretim dönemi başlamıştır. Bugün Kayın mantarı üretiminin en yaygın olduğu ülke olan Japonya'da dahi ticarî üretim 1964'densonra başlamıştır. Yapraklı ağaçların kök kütükleri üzerinde Kayın mantarı üretiminin mümkün olduğu 1917'de Falck tarafından açıklandığında, Günümüzde halen geçerli olan bu yöntemle üretimin yanı sıra çevre kirliliğine neden olan artıkların ekonomiye kazandırılacağı ve bilhassa kesilmiş ağaç kütüklerinin toprak içinde kalan kısımlarının çürütülmesi amacı ile kullanılabileceği daha o zamandan tahmin edilebiliyordu. Zira orman ekosisteminin bir parçası olarak kabul edilen bir kısmı mikorizal, diğer bir kısmı muhtelif ağaç türleri ile simbiotik olarak ya cansız ağaç kütükleri üzerinde ya da tarımsal - orman artık materyalleri üzerinde yaşayan yenilebilir mantarlar içinde Kayın mantarı, kantite ve ekonomik bakımdan en önemli tabiat ürünü olan orman ağaçlarına arız olarak odunun özellikle lignin'ini çözerek, henüz tam olarak bilinmeyen biyolojik bozulmalara yardım eden ve bu suretle ağacın çürümesine sebep olan bir mantar türüdür.