Misel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Misel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2016 Perşembe

MANTAR MİSELİ NASIL ÇOĞALTILIR?

Eğer bir mantar üreticisi iseniz ilk miseli dışarıdan almak zorundasınız. Size aldığınız miseli nasıl çoğaltacağınızı anlatmak istiyorum.
GEREKLİ MALZEMELER
İki kiloluk şeffaf poşet
1 kg buğday
100 gr misel
Buğdayımızı bütün çöplerini ayıklayarak haşlıyoruz, haşlanan buğdayımızı soğutuyoruz ve elimizden geldiğince suyundan arındırıyoruz. Haşlanan buğdayımızı 5 e bölüp 1 paçasını poşetimizin alt kısmına yayıp üstüne kenarlara gelecek şekilde 25 gr misel koyup üstüne tekrar buğdayın ayırdığımız ikinci kısmını poşete serin üstüne yine kenarlara gelecek şekilde 25 gr miseli dizin bu işlemi en üstte buğday kalacak gibi bitirin.
Dizilim aşağıdaki gibi olmalıdır
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
Poşetin ağzını iyice bağlayın ve altından ve yanlarından temiz bir toplu iğne ile altından 5 delik , 4 yanıdan da 4 er delik olacak gibi delin bir yoğurt kabının içine iki üç kat kağıt havlu serip bu poşeti bunun içine koyun 20 -25 derece oda sıcaklığında 10- 15 gün durunca poşetin içindeki buğdayların beyazladığını göreceksiniz artık bu poşetteki buğdaylarda misel olmuştur. Bunlarla daha önceki yazımızdaki gibi istiridye mantarı yetiştirebilirsiniz .

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı (Armillaria Mellea-Honey Fungus)


Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı (Lactarius Volemus)

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka

5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller

Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap

12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım

Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır.

Yetişme Yeri ve Zamanı

Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir.
Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.
Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.

Çörek Mantarı (Boletus Edulis)

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı

Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.

22 Haziran 2016 Çarşamba

İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?

Mantar yetiştiren adaylarının en çok merak ettiği konulardan biri  nerelere pazarlanacağıdır? Gün geçtikçe daha çok ilgi gören “İstiridye Mantarı veya yetiştiriciliği yapılan diğer türler” çeşitli sektörlerde alıcı muhakkak bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri

Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.


16 Haziran 2016 Perşembe

MANTARIN FAYDALARI

Mantar Nedir:
Bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikciklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.

Yararları Nelerdir: 
Tüm dünya üzerinde binlerce çeşidi bulunan mantar besin değeri yüksek bir gıdadır. Özellikle protein ve demir bakımından oldukça zengin bir besin olan mantarda, A, B, P, D ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum ve fosfor da bulunmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Mantar bol protein içerir fakat yağ oranı çok düşüktür. Bu sebeple diyet menülerinde sıklıkla kullanılır.


DOĞA VE MANTAR

Doğanın, 7 bin yıllık tarihi ve zengin yemek çeşitleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir vaha Mantar dünyası. Özellikle İstiridye mantarı çiftlik konseptli tesislerde doğayla iç içe zaman geçirip, yetiştiricilik yapıp, lezzetli mantarlar dünyasına giriş yapabilirsiniz.

Doğa çok cömert, hepimize ve daha nicelerine yetecek kadar mantar var bu dünyada. Büyük şehir yorgunlarından kurtulmak hemde para kazanmak "Cennet gibi bir rüya değil mi?" diye soruyorsunuz değil mi? sorunun yanıtı hep olumlu, bizim işimizde yüzler gerçek anlamda gülüyor. En mutlu gülümseme yetiştirdiğiniz istiridye mantarlarınızı peşin paraya satığınızda sizin yüzünüze yerleşen gülümseme... Sizi anlıyorum bende, sizin geçtiğimiz yollardan geçtim, yıllarca birçok iş yaptım, ama yetmedi hep bir yanım eksik kaldı ve hayatımı değiştirdim. Yanlış anlaşılmasın hâlâ çalışıyorum, hem de çok. Denizli'de bulunan 2100 metrekare alan üzerine kurulu bir tesisi kurdum ve yönetiyorum. Türkiye'de çok sayıda tesis var. Bu tesisler genellikle çiftlik konsepti ile çalışıyor, küçük tesisler. Okul olma konseptli tesisimizde mantar yetiştiriciliği konusunda ders almanız mümkün.


TUVALET KAĞIDI RULOSUNDA İSTİRİDYE MANTARI YETİŞTİRMEK

Okul projesi olarak evde kolaylıkla yapabilirsiniz;
- Tuvalet kağıdını, rulo halde, bir tabağa yerleştiriyorsunuz,
- Üzerine kaynamış su döküyorsunuz. Suyu iyice emmesini sağlıyorsunuz.
- Rulo soğuduğunda, içindeki karton kısmı çıkartıyorsunuz, mantar tohumlarını bu boşluğa dolduruyorsunuz. (Hazır olarak satılan İstiridye mantarı  mantar tohumu kullanılabilir.)
- Soğuyan ve kültürü konan ruloyu kurumayıp nemli kalsın diye, strech filme sarıyorsunuz.
- 25 santigrat derecede karanlık bir yere bırakıyorsunuz.
- İki hafta bekletiyorsunuz. Üzerindeki tutkalımsı görünümlü kısımların oluşup oluşmadığını kontrol ediyorsunuz. Eğer oluşmuşsa buzdolabına koyup, 8-15 santigrat derecede 48 saat tutarak mantarların çıkması için şok etkisi yaratıyorsunuz. Daha sonra, 8-15 ‘C de yaklaşık olarak 3 hafta içerisinde istiridye mantarı meyvesini gözlemleyebilirsiniz. Bu sırada kurumaması için klorsuz su ile tuvalet kağıdı rulosunun nemli kalmasını sağlıyorsunuz.

Dikkat edilmesi gereken noktalar; İstiridye mantarı meyvesini verdikten sonra, yaprak kısmının uç kısımları tam olarak dışa doğru kıvrılmadan toplanmalıdır.  Dış tarafa döndüğünde mantar sporları havaya doğru yayılacağından kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.  Bu durumlarda yüz maskesi kullanılması gerekebilir.



28 Eylül 2014 Pazar

Kayın Mantarı


Ülkemiz birçok kültür bitkisinin ve Kültür'e alınabilir mantar türünün rahatlıkla yetişebileceği iklim kuşağında bulunmaktadır. Bu polikültür yapı ülkemiz için gurur kaynağı durumundadır. Sadece Yabani mantarlar değil kültür mantarların yetiştirilmesinde de diğer Ülkelere kıyasla avantaja sahibiz. Her fırsatta diğer dünya ülkeleri ile kıyaslanmaya gidilmekte ve "gıda yönünden kendine yetebilen ülkeler" grubu içinde yer aldığı kıvançla belirtilmektedir. Gelin bu avantajı birlikte değerlendirelim. 

Ülkemizin ve Dünya'nın daha yıllarca besin ihtiyacı geleneksel zirai yöntemlerle giderilebilir ancak, dünya nüfusunun artışı ile birlikte protein ihtiyacı da artış göstermekte, ayrıca ne sentetik bileşimlerden ne de yeraltı kaynaklarının başkalaşımından yeterli protein sağlanamamaktadır.

Yeryüzünde her yıl 3,5 milyar tondan fazla tarımsal yan ürünler (artık materyal) meydana gelmekte ve bunların çok az bir kısmı hayvan yemi olarak değerlendirilirken çoğu yakılarak doğal enerji kaybına yol açılmakta veya atılarak biyolojik denge tehdit edilmektedir. Bu gibi davranışlar tamamen dünyamızı kirletmekte ve çocuklarımızın geleceği  açısından risk teşkil etmektedir.  Tarımsal - orman orijinli yan ürünlerin ham materyal olarak kullanılması ile birlikte, kaynaklar maksimum seviyede köylünün aleyhine israf edilmekte, dolayısıyla harcanan atık materyallerin geriye en yüksek geliri getirecek şekilde dönmesi imkânsız hale gelmektedir. Oysaki Kayın mantarı ham materyali olarak değerlendirilebilecek materyaller ziyan edilmekte. Bu sebeple, yüzyılımızın insanı beslenme, kayıpları en aza indirgeyerek bitki üretimini optimum seviyeye ulaştırma, artık materyallerin ortadan kaldırılması... Vb. problemlere çözüm bulmaya çalışmaktadır. Bilhassa son iki husus, artık materyallerin yeniden işlenerek kullanılmasını gerektirmiştir. Böylece, ilk defa "artık materyallerden besin elde edilmesi" fikri giderek benimsenmiş ve bilim adamlarınca tarımsal ve endüstriyel yan ürünlerin ekonomik öneminin arttırılabileceği açıklanmıştır. Bu hususta Kayın mantar üretimi mükemmel bir örnek teşkil edecektir. 

Ekolojik istekleri yönünden büyük değişkenlik gösteren heterotrof ve klorofilsiz bir organizma olan, geçmişi milattan öncesine uzanan daha ziyade dini ve tedavi amaçlı olarak kullanılmakta iken mantarların gıda değerinin ilk defa M. S. 533 - 544 tarihleri arasında Çin'de kabul edildiği, ancak kültüre alınmasına ilişkin ilk bilgilerin Fransa'ya ait olduğu bilinmektedir. 14. Louis zamanında inşaatlarda kullanılan taş ve kireç ocaklarında, bilhassa Paris ve civarında mantar yetiştirilmekte idi. Fransız yetiştiricilik metodu 1731'de bilim adamı Miller vasıtası ile İngiltere'de yayılmaya başladı. 1800 yılına kadar açık havada "kompost sırtlarında üretilen mantarlar bu tarihten sonra, ilk defa 1810 yılında bir kireç ocağında ve Fransız Chambry adlı araştırıcının öncülüğünde düz yataklarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Yetiştiricilikte düz yatakların kullanılması o tarihe kadar yapılan en önemli gelişmedir. Ancak mantar yetiştiriciliğinin gelişmesine etki eden esas faktör "misel üretimi tekniğinin değişmesidir. Fransız araştırıcılar "Constantin ve Matruchof'un Agaricus  bisporus'dan saf "ana kültür”ünü elde etme başarısından hemen sonra 1902'de Ferguson, sporların çimlenmesi ile ilgili çalışmalarını yayınlamıştır. 1905 yılında ise Duggar, "doku kültürü" yöntemi ile karpofor'dan Miselyum elde etmenin mümkün olduğunu açıklamıştır. Bundan bir süre sonra kurulan "American Spawn Companies" ve "French Institut Pasteur"ün faaliyete geçmesi ile ilk milletlerarası saf "ana kültür" pazarı oluşmuştur. Bu gelişmeler, üreticilerin hasattan önce ne tip bir mantar elde edecekleri hususundaki endişeleri yok etmiştir. Böylece, yetiştiricilikte hastalıktan arî, saf "ana kültür" kullanımı ile iş risk'i asgariye indirilmiş bir üretim dönemi başlamıştır.

Uzun yıllardan beri günümüze kadar sevilerek tüketilen bir besin kaynağı olan Kayın mantarlarının doğal ortamdan izole edilerek artık materyaller üzerinde kültüre alınması ise o kadar eski değildir. Bu mantarların yetiştiriciliğine ilişkin ilk kayıt 20. yüzyılda bilim adamı Falck'a aittir.

Bununla beraber, M. S. 30'lu yıllarda ya da daha önce Kayın Mantarı’nın ormanda devrilmiş ağaçlar üzerinde kendiliğinden saprofit olarak yetiştiği Çin'de bilinmekte idi. O tarihlerden günümüze kadar "Gök çiçeği" ya da "Çin çiçeği" adı ile sevilerek tüketilen Kayın mantarlarının, Çin'de "Tang"hanedanı'nın sarayında başlıca yemek olduğu belirtilmektedir.

Ilıman iklim bölgelerinde yaygın olarak tabiatta kendiliğinden meydana gelen ve odun tahripçisi saprofit bir mantar olan Kayın mantarı Kummer'un yüksek funguslar arasında biyolojik çalışmalarda uygun bir araştırma objesi olarak kullanılabileceğini keşfederek bu mantarın ekonomik potansiyeline dikkatleri çeken Falck, bilhassa substrat olarak kök kütüklerini kullanmıştır. Daha sonra Lohwag, 1951'de Kayın mantarını talaş karışımı üzerinde yetiştirmeyi başarmasına rağmen onun yetiştirme tekniği ilk defa 1958 yılında Block tarafından rapor edilmiştir. Kayın mantarı yetiştiriciliğinde substrat olarak hububat saplarının kullanımı ile ticarî üretim dönemi başlamıştır. Bugün Kayın mantarı üretiminin en yaygın olduğu ülke olan Japonya'da dahi ticarî üretim 1964'densonra başlamıştır. Yapraklı ağaçların kök kütükleri üzerinde Kayın mantarı üretiminin mümkün olduğu 1917'de Falck tarafından açıklandığında, Günümüzde halen geçerli olan bu yöntemle üretimin yanı sıra çevre kirliliğine neden olan artıkların ekonomiye kazandırılacağı ve bilhassa kesilmiş ağaç kütüklerinin toprak içinde kalan kısımlarının çürütülmesi amacı ile kullanılabileceği daha o zamandan tahmin edilebiliyordu. Zira orman ekosisteminin bir parçası olarak kabul edilen bir kısmı mikorizal, diğer bir kısmı muhtelif ağaç türleri ile simbiotik olarak ya cansız ağaç kütükleri üzerinde ya da tarımsal - orman artık materyalleri üzerinde yaşayan yenilebilir mantarlar içinde Kayın mantarı, kantite ve ekonomik bakımdan en önemli tabiat ürünü olan orman ağaçlarına arız olarak odunun özellikle lignin'ini çözerek, henüz tam olarak bilinmeyen biyolojik bozulmalara yardım eden ve bu suretle ağacın çürümesine sebep olan bir mantar türüdür.